Psikoterapi tarihi, çok uzun bir süredir devam eden ve sürekli olarak yenilenen bir süreçtir. Bu süreçte birçok farklı terapi yöntemi geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Bu terapiler, genellikle kronik psikolojik bozuklukların tedavisinde kullanılır. Bu terapilerin hepsi farklı teknikler ve felsefeler kullanır ve belirli bir psikolojik bozukluğun tedavisindeki etkililikleri değişebilir. Bu nedenle, psikoterapi tarihinde birçok terapi dalı veya dalga olarak tanımlanır. İlk dalga olarak adlandırılan terapi yöntemleri, çoğunlukla Freudian psikanaliz ve Behaviorizm gibi yaklaşımlardan oluşmaktadır.

Psikoterapinin Temel Bileşenleri 

Geniş bir yelpazeye yayılmış olan psikopatolojiye müdahale etmek için çok sayıda psikoterapi biçimi geliştirilmiş olup bu alandaki en büyük iki temel yaklaşım bilişsel davranışçı psikoterapi ve psikanalizdir. Bu iki kuramın entegrasyonuna yönelik artan teorik ve klinik çabalara rağmen, kısmi düzeyde farklılıklar var olmaya devam etmektedir. Zamandizinsel açıdan psikanalitik ekolle başlayan, davranışçı: “birinci dalga” ekol ve sonrasında bilişsel: “ikinci dalga” ekolle devam eden ve günümüzde ise, “üçüncü dalga” ekoller olarak adlandırılan farkındalığı ve kabullenmeyi içeren kabul ve kararlılık, diyalektik davranışçı, fonksiyonel analitik ve farkındalık temelli bilişsel-davranışçı modeller varlanış göstermektedir

Freudian psikanaliz, ilk dalga terapilerden biridir. Bu yaklaşım, bireyin bilinçaltındaki içgüdülerin, isteklerin ve dürtülerin neden olduğu psikolojik sorunlardan kaynaklandığını savunur. Terapist, hastanın bilinçaltındaki içerikleri keşfetmeye yardımcı olmak için serbest çağrışım, rüya yorumlama ve diğer teknikler kullanır. Bu tekniklerin amacı, hastanın bilinçaltındaki içerikleri fark etmesine ve psikolojik sorunlarının kaynağına ulaşmasına yardımcı olmaktır.

Behaviorizm de ilk dalga terapilerden biridir. Bu yaklaşım, bireyin davranışlarının, öğrenme sürecinin sonucu olduğunu ve psikolojik sorunların davranışlardaki yanlış öğrenmenin bir sonucu olduğunu savunur. Davranış terapileri, bireyin yanlış öğrenilmiş davranışlarından kurtulmak için farklı teknikler kullanır. Bu teknikler arasında pozitif takviye, negatif takviye, şekillendirme, sistemli duyarsızlaştırma ve maruz kalma terapileri yer alır.

İlk dalga terapiler, psikoterapinin gelişmesinde önemli bir role sahiptir. Ancak, bu terapilerin bazı sınırlamaları vardır. Örneğin, psikanaliz terapileri uzun bir süreç gerektirir ve bu nedenle maliyetli olabilir. Behavioristik terapiler ise sadece belirli davranışları ele alır ve altta yatan psikolojik sorunları ele almaz. Bu nedenle, 2. ve 3. dalga terapiler gibi daha modern yaklaşımlar geliştirilmiştir.

Sonuç olarak, ilk dalga terapiler, psikoterapinin başlangıcında önemli bir rol oynayan terapi yöntemleri olarak kabul edilir.